Deride kolajen üretimini uyarma yeteneğine sahip, emilebilir yapıdaki bazı iplerin üretiminde de kullanılan PLLA molekülleri enjekte edilmektedir. Steril olarak sağlanan moleküller, kullanımdan hemen önce steril enjeksiyonluk su ile iyice çözdürülerek kullanıma hazır hâle getirilir.

Özellikle yüzde dolgu istemeyen ya da dolgu kullanmanın uygun olmadığı, sarkma ya da cilt elastikiyetinde kayıp yaşanan durumların tedavisinde tercih edilir. Derinin bu sorunu yaşayan pek çok vücut bölgesinde tedavi amacıyla kullanılabilmektedir. Deri altındaki uzun dönemde sağladığı kolajen artışı, büyük hacim kayıpları yaşanmayan durumlarda dolgu ihtiyacına gerek kalmadan, deri kalitesindeki artışla birlikte hacimsel iyileşmeyi de sağlayabilir. Dolgu gibi işlemin hemen ardından görülen önemli hacim değişiklikleri olmasa da kısmen uygulanan volümün etkisiyle bir gelişme gözlemlenir. Ancak esas beklenen sonuçlar uygulanan volüme bağlı değil, dokudaki geliştirici etkilere bağlı olduğu için bekleme süresine ihtiyaç vardır.

FDA tarafından kolajen üretimini artırdığı konusunda onaylı bir tedavidir.

Ortalama 1,5-2 ay aralıklarla, iki ya da üç seans uygulandığından uzun süreler cilt altında kolajen üretimini uyarmaya yardımcı olur. Yaklaşık 24 aya kadar bu etki devam etmektedir. Süreç içerisinde cilt tarafından doğal yollarla metabolize edilerek istenmeyen bir artık etki bırakmadan tamamen çözünür.

İşlem ortalama 15 dakika sürmektedir. Steril PLLA molekülleri, sulandırma tekniğine uygun şekilde çözdürüldükten sonra, olabildiğince homojen bir görünüm elde edilene kadar karıştırılır. Uygulama konforu açısından lokal anestezik lidokain eklenir. Uygulanacak alandaki deri yüzeyinde dezenfeksiyon işlemi yapıldıktan sonra, deri altındaki hedeflenen bölüme, genellikle kanül yardımıyla enjekte edilir. Uygulamanın hedef bölgede homojen olarak yapılması, hem sonuçların daha sağlıklı olması hem de istenmeyen durumların önüne geçmek için oldukça önemlidir. Belli bölgelere yoğunlaşmış fazla enjeksiyon, olası nodül gibi şişliklerin görünmesine neden olabilir. İşlemin hemen ardından uygulama yapılan alana masaj uygulanır. Bu masajın, uygulama yapılan kişi tarafından da birkaç gün boyunca, günde birkaç kez tekrarlanması faydalıdır. Aynı seansta aynı bölgeye başka işlem yapmak yerine, yapılacak işleme göre belli süre aralıkları koymak özellikle masaj açısından da daha iyi olacaktır.

İşlem sonrası tüm enjeksiyonlarda olası görülebilecek şişme, morluk, hafif ödem gibi yan etkiler dışında bir sorun yaşamadan, gündelik hayattan kopmadan tedavi tamamlanabilir. Etkinlik ortalama on beş günden sonra başlayıp üç ay civarında daha belirgin hâle gelecektir. Belli aralıklarla yapılan tekrar seansları, biriken bir etkiyle çok daha kayda değer sonuçlar sağlayabilir.

Tedavinin hemen sonrası, ilk 24 saat içinde sıcakla temas ve yoğun sportif aktivite, tüm enjeksiyon işlemlerinden sonra olduğu gibi yapılmamalıdır.

Tedavi ile uyarılan üretim sürecini baskılama ihtimali nedeniyle steroid ya da non-steroid anti-enflamatuvar ilaçların bir süre kullanılmaması faydalıdır. Bu ilaçlar, vücutta başlatılan bağışıklık sistemi üzerinden doku yenilenmesi üzerinde baskılayıcı etkiler gösterebilir.

Otoimmün hastalığı olanlarda, ileri derecede diyabet gibi hastalıklar ile uygulama alanında kronik deri hastalıklarında kullanımı tavsiye edilmemektedir.