Yüz Dolguları
Dolgu ve türleri
Dolgu işlemi hacmi eksilmiş alanlarda eksiği tamamlamak ya da daha fazla hacim katmak için yapılır.
Sık kullanılan dolgu türleri:
- Hyaluronic asit dolgular
- Kalsiyum hidroksiapatit
- Agaroz
- Kaprolakton
- Kendi yağ dokusu
Özellikle kalsiyum hidroksiapatit serum fizyolojik ile seyreltilerek dolgu gibi hacimsel destek yerine dokuda kollajen ve elastin liflerinin oluşumunu uyarmak için farklı amaçlarla da kullanılmaktadır.
Bazı sentetik yapıdaki dolgular daha uzun ömürlü olsa da yapılan tedavilerin de bir süresi olduğu göz önüne alınarak doğal yaşlanma sürecine adapte olarak güncellenebilmesi, doku ile biyo uyumlu olması ve deri için olumlu katkıları hedeflendiği için bu tür dolgular daha çok tercih edilir.
Dolgu alanları
Kaş arası bölge dolgusu
Kaş çatmaya bağlı olarak derin katlantıya bağlı durumlarda botoks ile ya da tek başına tam bir düzleşme sağlamaktadır. Uygulama bölgenin özel riskler içermesi nedeni ile ekstra dikkat ve tecrübe gerektirir. Kaş çatma anında olup sonra kaybolan çizgiler için botoks daha öncelikli tercih edilmektedir.
Şakak bölgesi dolgusu
Her iki kaşın üst ve yan kısımdaki hacim kaybı kaşın ve göz kapağının düşmesine neden olur. Bu bölgeye yapılan dolgu kaşın ve göz kapaklarının yukarı doğru toparlanmasına yardımcı olur.
Göz kenarı dolgusu
Kaz ayağı çizgilerinde de öncelikli seçenek botoks tedavisi iken alternatif olarak ya da botoksun tedavi edebileceğinden daha derin çizgilerde çok ince yapıda dolgular kullanılabilmektedir.
Göz altı dolgusu
Bazen yaştan bağımsız olarak, yirmili yaşlarda dahi çukurlaşmanın görülebildiği bir bölgedir. Özellikle üst solunum yolu allerjilerinde morluklar da eşlik etmektedir. Bu bölgedeki hacim kaybı, yanak bölgesine doğru devam eden çukurluk şeklinde devam edebilir. Bu bölgelerin kayıpları burun kenarındaki çukura da yansır.. Göz altı dolgusu sadece çukur alanı doldurmayıp kuytu alandaki gölgenin kaybedilmesi ve morluğa neden olan derinin yapısal iyileşmesiyle aydınlanmasını sağladığı için ışık dolgusu olarak adladırılır. Ancak tüm bunlarla birlikte özel risk bölgelerinden olması yanında çoğu zaman beraberindeki sorunları tedavi etmeden dolgu işlemi yapmak olumsuz pek çok duruma neden olabilir. Dolaşım bozukluğu ve deride ciddi yapısal bozuklukların beraber olduğu durumlarda direk yapılan dolgu ile iyileşmeden çok başka sorunlar ortaya çıkabilir.
Elmacık kemiği bölgesi dolgusu
Bu bölgedeki kayıplar yanakta çentikli bir görünüme ya da daha büyük miktarlarda olduğunda çöküntü şeklinde olmaktadır. Burun kenarındaki nasolabial oluk da bu bölgedeki hacim kaybına bağlı derinleşebilir. Bazen hastalıklı görünüme neden olan büyük hacim kayıpları dolgu uygulaması ile tümüyle geri yerine konabilir. Yüzdeki üçgen ifadenin önemli parçası sayılan elmacık kemiği bölgesinin hacmi önemli bir gençlik ifadesidir.
Nasolabial (Burun kenarı) kıvrımları
Bu bölge genel olarak yirmi yaş dişinden sonra şekillenmeye başlar. Bazılarında çok keskin olabilen bu bölge yüzde alt bölgeye doğru hacmin yer değiştirmesi şeklinde görülür. Bu nedenle buradaki çukur alanın hemen üstündeki katlantıya bağlı olarak dikkat çeken durumlarda bu bölgeye dolgu yapmak iyi bir şeçenek değildir. Elmacık kemiği bölgesindeki hacim kaybı üst bölgedeki desteğin kaybına bağlı deride aşağı yığılmaya neden olabilir. Bu nedenle ilk öncelik bu bölgenin düzeltilmesi olmalıdır. Genellikle hacim kaybı yaşanan yüzün üst bölgelerinde yapılan uygun nitelikli dolgular destek noktalarında hacim konumlaması yaparak daha nitelikli iyileşme sağlayacaktır. Özellikle esneme kapasitesi az olan,yoğun yapıdaki dolgular daha da olumsuz sonuçlar doğurarak yüzün orta kısmında şişliği daha fazla gösterecektir. Böyle durumlarda lazer lipoliz ile öncelikle katlantı bölgesinin inceltilmesi iyi bir seçenek olabilir.
Dudak üstü çizgiler
Genellikle sigara içimine bağlı oluşan dikey çizgilerde de dolgu uygulaması iyi sonuçlar sağlamaktadır. Ancak yoğun mimik kullanımına bağlı durumlarda dolgu tam bir iyileşme yapmadığı gibi yoğun yapıdaki dolgular ve fazla miktarlar doğal olmayan sonuçlara da neden olabilir. Bazen botulinum enjeksiyonu ile hareketi azaltmak da tedaviye ek fayda sağlar.
Ağız alt köşeler
Ağız alt köşesindeki çökme genellikle mimikle de bağlantılıdır. Memnuniyetsizlik ifadesi olarak adlandırılan dudak büzme hareketi çok belirgin ise öncelikle botulinum işlemi ile bu hareketin azaltılması sonrasında da dudak alt köşesindeki üçgen alana dolgu yapmak iyileşmeyi sağlayacaktır.
Çene bölgesi
Çenenin doğal yapısı çok küçük olanlarda dolgu ile hacim kazandırmak estetik oranlarda iyileşme sağlar. Özellikle bu oranın sağlanması yandan görüntülerde büyük çaplı iyileşme sağlamaktadır. Çene büzme efekti çok fazla olanlarda çukurlu görünüm yapısal olarak pürüzsüz, konturları düzgün hale getirilebilir. Yine bu mimic için botulinum enjeksiyonu ile combine tedavi daha iyi sonuçlar sağlayabilir.
Jawline bölgesi
Çene yan hattında belirgin görünüm gençlik göstergelerinden biridir. Bu bölgedeki belirginliğin azalması ya da doğal olarak belirgin olmadığı durumlarda kadın ve erkekte farklı olmak üzere dolgu ile belirginleştirilmektedir.
Burun üstü
Kemerli burunlarda çok abartılı olmadığı sürece, mutlak cerrahi gerektiren nefes alma sorunlarının olmadığı durumlarda burun ucunun kaldırılması ve kemer görünümünde iyileşme sağlanabilir.
Boyun çizgileri
Boyundaki derin yatay çizgilerde güçlü platisma bant hareketine bağlı olduğu durumda botulinum ile birlikte derin çökme alanlarında dolgu uygulaması etkilidir.
Dudak dolgusu
Dudak da yaşla birlikte önemli hacim kaybı yaşayan bölgelerdendir. Hacminde küçülme, çizgilenmeler ve kuruluk artar. Dolgu ile istenirse hacimde dikkat çekici bir büyüme olmadan daha fresh bir görünüm sağlanabilir. Kenar konturu belirginleştirilen ve çizgileri kaybolan bir dudak oldukça sağlıklı bir görünüm sunar. Hacim değişikliği istendiği durumlarda da dudağın genel yapısının izin verdiği ölçüde istendiği kadar büyüklüğe ulaşmak mümkündür.
Dolgu Uygulaması
Genellikle ihmal edilebilir düzeyde acı ile ya da dudak gibi hassas yerlerde lokal anestezi ile konforlu uygulama yapılabilmektedir. Uygulama kısa sürede tamamlanır. Enjeksiyona bağlı olası morluk dışında genellikle bir sorun yaşanmaz. Morarmanın nispeten daha çok olabileceği göz altında kanül kullanımı ile güvenli tedavi yapılabilir.
Dolguların gerek türleri gerekse üretim kalitelerine bağlı olarak çok geniş bir yelpazede olduğu düşünüldüğünde maliyet önceliği yerine uygulama yapılacak bölge yapısına uygun nitelikte dolgu türlerinden, yüksek standartlara ulaşmış ve resmi kayıt belgelerine sahip ürünleri tercih ederek hem doğal hem de riskin çok azaltıldığı tedaviler mümkün olacaktır.
Dolgularda etki süresi
Uygulama yapılan yerde tercih edilen dolgunun yapısı, ilk defa yapılıyor olması ve hareketin yoğun olup olmamasına göre 6 aydan 24 aya kadar süre etkinlik gösterir. İhtiyaç hissetikçe yapılan dolgular zamanla çok daha uzun süreler etki gösterebilir. Buradaki önemli nokta aslında dolguların bir kısmı dokudaki iyileşme etkilerine bağlı olarak ifade edilen sürelerden daha fazla fayda sağlıyor olabilse de yaşlanma devam ettiği için kişinin kendi yağ dokusu başta olmak üzere hacim kayıplarının sürmesidir.